Yazara Göre Psikoterapi Enstitüsü Makaleleri

Alb. Alexander Hodgson Parapsikoloji ve Parapsikolojik Harp – Parapsikolojik Silahlanma

Allan N. SCHORE, Klinik Modellerin Kaynağı Olarak Disiplinlerarası Araştırma

Allan N. SCHORE, Yapım Aşamasında Zihinler: Güvenli Bağlanma,  Kendi Kendini Organize Eden Beyin ve  Gelişim Odaklı Psikanalitik Psikoterapi

Allan N. SCHORE, Psikonörobiyolojik Bir Yansıtmalı Özdeşim Modelinin Klinik Etkileri

Allan N. SCHORE, Sağ Beyin, Sağ Zihin ve Psikanaliz

Allan N. SCHORE, Freud’un Dinamik Bilinçdışının  Nörobiyolojik Tözü Olarak Sağ Beyin

Allan N. SCHORE, Değerlendirme Sisteminin Kortekste Deneyime Bağlı Olgunlaşması

Allan N. SCHORE, Düzenleyici Sistemin Orbital-Prefrontal Kortekste Deneyime Bağlı Olgunlaşması ve Gelişimsel Psikopatolojinin Temeli

Allan N. SCHORE, Bağlanma ve Sağ Beyin Düzenlemesi 

Allan N. SCHORE, Ebeveyn-Bebek İletişimleri ve Duygusal Gelişimin Nörobiyolojisi 

Allan N. SCHORE, Doğrusal Olmayan Sağ Beynin Erken Dönem Örgütlenmesi ve Psikiyatrik  Hastalıklara Yatkınlık Geliştirilmesi

Allan N. SCHORE, Güvenli Bağlanma İlişkisinin Sağ Beyin Gelişimi, Duygulanım Düzenlemesi ve Bebeğin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Allan N. SCHORE, İlişkisel Travmanın Sağ Beynin Gelişimi,  Duygulanım Düzenlemesi ve Bebeklerin  Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Allan N. SCHORE, Sağ Beyin Düzensizliği: Travmatik Bağlanmanın Temel Mekanizması ve Travma Sonrası Stres Bozukluklarının Psikopatojenezi

Candace ORCUTT, Ph.D., Gelişimsel, Kendilik ve Nesne İlişkileri Yaklaşımı

Candace ORCUTT, Ph.D., Kişilik Bozukluğu

Candace ORCUTT, Ph.D., Kişilik ve Psişik Travma

Candace ORCUTT, Ph.D., Klasik Dinamik Teknikten Sapmadan Kaynaklanan Sorunlar

Candace ORCUTT, Ph.D., Klinik Tekniğe Genel Bakış

Candace ORCUTT, Ph.D., Terapi Basamakları

Candace ORCUTT, Ph.D., Travma ve TSSB

Daniel N. STERN, Bebeğin Öznel Deneyimini Keşfetmek:  Kendilik Hissinin Merkezi İşlevi

Daniel N. STERN, Bebekliğe Dair Perspektifler ve Yaklaşımlar

Daniel N. STERN, Ortaya Çıkan Kendilik Hissi

Daniel N. STERN, Klinik Açıdan “Gözlemlenen Bebeğe” Bakış

Daniel N. STERN, Gelişimsel Geçmişin Yeniden İnşasında Terapötik Sürece Dair Çıkarımlar

Daniel N. STERN, “Şimdi” Problemi

Daniel N. STERN, Şu Anın Doğası

Daniel N. STERN, Şu Anın Zamansal Yapısı

Daniel N. STERN, Örtük Bilme

Daniel N. STERN, Bilinçliliğin Rolü ve Öznelerarası Bilinçlilik Kavramı

Daniel N. STERN, Şu An ve Psikoterapi

Daniel N. STERN, Birlikte İlerleme Süreci

Daniel N. STERN, Klinik Durumlarda Örtük ve Açık Olanın İç İçe Girmesi

E. Thomas Dowd Bilişsel-Gelişimsel Terapide Hipnozun Kullanımı

Elinor Greenberg, Ph. D, Masterson Yaklaşımı: Kavramların Tanımlanması

Frank M. DATTILIO, Bilişsel Süreçler

Frank M. DATTILIO, Beklentiler ve Standartlar

Frank M. DATTILIO, Boşanma

Frank M. DATTILIO, Farkındalık

Frank M. DATTILIO, Kabullen Temelli Teknikler

Frank W. PUTNAM, Disosiyasyonun Tarihi

Frank W. PUTNAM, Disosiyasyonun Tanımları ve Tasvirleri

Frank W. PUTNAM, Disosiyatif Psikopatoloji İlkeleri

Frank W. PUTNAM, Etiyoloji

Frank W. PUTNAM, Hastalardan Öykü Dinleme

Frank W. PUTNAM, Hastanede Yatan Kronik Hastalar

Hanna Levenson, Ph.D., Kısa Dinamik Psikoterapideki Genel Konular

Hanna Levenson, Ph.D., Süresi Sınırlı Dinamik Psikoterapi Modeli : Ana Maddeler ve Amaçlar

Hanna Levenson, Ph.D., Vaka Formülasyonu: Odak Bulma

Hanna Levenson, Ph.D., Seçim Kriterleri ve DMO Yeniden Sahnelenmeleri

Hanna Levenson, Ph.D., Sürecin Kullanılması ve Karşı Aktarımı Açığa Çıkarma

James F. MASTERSON, Anne R. LIEBERMAN, Masterson Yaklaşımının Evrimi

James F. MASTERSON, Anne R. LIEBERMAN, Bağlanma Teorisi, Nörobiyolojik Beyin Araştırmaları ve Gelişimsel Nesne İlişkileri Kuramının Bütünleştirilmesi

James F. MASTERSON, Anne R. LIEBERMAN, Gerçek Kendilik: Klinik Boyut

James F. MASTERSON, Anne R. LIEBERMAN, Kendiliğin Kapasiteleri

James F. MASTERSON, Anne R. LIEBERMAN, Kendilik ve Ego

James. F. MASTERSON, Borderline Portresi

James. F. MASTERSON, Gerçek Kendiliğin Gelişimi

James. F. MASTERSON, Gerçek Kendilik Eylemde

James. F. MASTERSON, Terk Edilme Korkusu

James. F. MASTERSON, Narsisistin Portresi

James. F. MASTERSON, Klinik Tablo – Bukalemun

James. F. MASTERSON, Klinik Temalar

James. F. MASTERSON, Gelişimsel, Kendilik ve  Nesne İlişkileri Kuramı

James. F. MASTERSON, Gelişimsel Duraklama Düzeyi

James. F. MASTERSON, Narsisistik Kişilik Bozukluğunda Terk Depresyonu

James. F. MASTERSON, Karşı Aktarım ve  Yansıtmalı Özdeşim I: Genel Bakış

James F. MASTERSON, Gelişimsel Bir Teori: Bir Ayrılma-Bireyleşme Başarısızlığı

James F. MASTERSON, Terk Edilme Duyguları – Mahşerin Altı Atlısı

James F. MASTERSON, Ebeveynler – Genel Bir Bakış

James F. MASTERSON, Ebeveynler: Düğüm Halindeki Bağ – Yapışma

James F. MASTERSON, Terapötik Süreç: Ayakta Tedavi

James F. MASTERSON, Ayırıcı Teşhis, Belirtiler ve Çelişkiler: Karşı Aktarım

Jerome S. BLACKMAN, Savunmaların ve Hoşa Gitmeyen Duygulanımın Tanımı

Jerome S. BLACKMAN, Savunmaların Tetikleyicileri

Jerome S. BLACKMAN, Psikoz & Borderline Kişilik

Jerome S. BLACKMAN, Nevrotik Hastalık

Jerome S. BLACKMAN, Bilinçli ve Bilinçsiz Savunmalar

Jerome S. BLACKMAN, Temel ve Yan Savunmalar

Jerome S. BLACKMAN, Psikoseksüel Gelişimin Oral, Anal ve İlk Genital Evrelelerinde Ortaya Çıkan Savunmalar

Jerome S. BLACKMAN, Gizlilik Evresi, Ergenlik Dönemi Savunmaları ve Diğerleri

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Gelişimin Değişken ve Bilişsel Yönleri

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Bir Psikoanalitik Nozoloji Modeli

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Borderline Kişilik Örgütlenmesi

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Nevrotik Kişilik Örgütlenmesi

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Nefretin Psikopatolojisi: Libidinal Gelişimin Temel Engelleri

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Travma, Nefret ve Kışkançlık Arasındaki İlişki

John F. CLARKIN, Otto F. KERNBERG, Frank E. YEOMANS, Hızlı Rol Değişimleriyle Beraber Nefret

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Bütüncül Psikoterapinin Felsefesi ve Değerleri

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Psikoterapide Bütünleşmenin Tarihçesi

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Psikoterapi Sonuç Araştırmaları Bütüncül Modeli Destekliyor

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Gelişimsel-İlişkisel Bir Bütünleşme Modeli

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Bütüncül Psikoterapi Süreci ve Modelin Eleştirisi

Kenneth R. EVANS – Maria C. GILBERT, Süpervizyonda Paralel Süreç

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Tanımlar ve İlk Dönemler

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Hipnoz Nedir?

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Sigarayı Bırakma

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Yeme Bozuklukları ve Obezite

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Depresyon

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Kaygı Bozuklukları

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Ağrı Yönetimi, Davranışsal Tıp ve Diş Hekimliği

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH, Sorular ve İhtilaflar

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Parapsikoloji ve Metafiziği Anlamak

HİPNOZ

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Otohipnoz (Kendi Kendine Hipnoz)

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kadın Doğum ve Hipnoz

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnozun Yapısı

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnozun Yan Etkileri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnozun Tarihçesi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnozun Tabiatı

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnozun Kullanılmaması Gereken Haller

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Spor

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Sanat

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Kötü Alışkanlıklar

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Endüstri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Eğitim

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz Teknikleri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz Nedir?

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz Hastasının Özellikleri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Diş Hekimliği ve Hipnoz

PSİKOTERAPİ

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Anksiyete Bozukluğu-1

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Anksiyete Bozukluğu-2

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Anksiyete Bozukluğu-3

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Akut Stres Bozukluğu

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Reaktif Psikozlar

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Psikoterapiler

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Panik Bozukluk ve Agorafobi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Özgül Fobi ve Sosyal Fobi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Obsesif – Kompulsif Bozukluk

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Nevrozlar

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Manik ve Depresyon

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kişilik Bozuklukları

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hücum Terapisi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Cinsel Bozukluklar ve Cinsel Kimlik Sorunları

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[1], Prof. Dr. Nadir V.İSMAYILOV[2] Psikoterapilerde Drop-Out ve Alternatif Bir Yaklaşımın İki Yıllık Takibinin Değerlendirilmesi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[1], Prof. Dr. Nadir V.İSMAYILOV[2] Psikiyatrik Problemlerde Hipnozun Pratik Uygulama Alanları

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Psikiyatride Hipnoz İle Genel Tedavi Yaklaşımları ve Prensipleri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[3], Prof. Dr. Agabey SULTANOV[1], Doç. Dr. Geray Geraybeyli[2] Homoseksüalitenin Oluşumunda Sosyal Faktörlerin Rolü

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[3],Prof. Dr. Agabey Sultanov[1], Uz. Dr. Aras Manuçeri-lalei[2] Haşhaş Alımında Şuurluluk ve Ceza Ehliyeti Durumu

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Grup Psikoterapileri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Azerbaycan’da Zorunlu Tedaviye Alınmış Psikiyatrik Hastaların Sosyal Adaptasyonunda Aile İçindeki İlişkilerin Önemi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[3], Prof. Dr. Agabey Sultanov[1], Doç. Dr. Geray Geraybeyli[2] Azerbaycan Tıbbında Psikiyatri Eğitimi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Azerbaycan’da Psikohijyen ve Psikoprafilaksi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Azerbaycan’da Psikiyatrik Yardımın Tarihçesi ve Yasal Zemini

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[1], Prof. Dr. Nadir İsmayılov[2] Anksiyete Bozukluklarının Klinik Tipleri, Farmako, Psiko ve Kombine Terapiye Cevap Özellikleri

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D.[1], Prof. Dr. Nadir İsmayılov[2] Anksiyete Bozukluklarında Yoğunlaştırılmış Psikoterapi Sürecinin Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D.[2], Ph.D., Doç. Dr. Ragıp Hacıyev[1] Adli Psikiyatride Bilinç Bozuklukları ve Etkileyen Faktörler

KONFERANS METİNLERİ

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Ergenlik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Babalar ve Oğullar

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Gelenekselden Moderniteye Ruhsal Gelişimimiz

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Hipnoz ve Hipnoterapi

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kimlik ve Kişilik Oluşumu

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Mükemmelci Kişilik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Narsistik Kişilik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Psikiyatri ve Kültür

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Psikoterapi Nedir?

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Sosyal Mühendislik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kendini Heder Eden Kişilik ve Pasif Agresif Kişilik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kişilik Oluşumu

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Kendin Olmak

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Sınır Kişilik

Tahir ÖZAKKAŞ, M.D., Ph.D., Varolusçuluk

Kendilik ve Ego

Kendilik ve Ego

James F. MASTERSON

Kendilik ve ego, örneğin aynı arabaya koşulmuş iki atın eşgüdümlü olmasına benzer şekilde paralel olarak gelişir ve işlev görür. Kendilik egonun tasarımsal koludur, ego ise kendiliğin uygulayıcı koludur, ancak her ikisi de sadece bunlardan ibaret değildir. Eğer ego gelişimsel duraklamaya uğramışsa kendilik de gelişimsel olarak duraklar.

Erik Erikson (1956) kendilik ve egonun ikili ve ayrılmaz doğasından şu şekilde bahsetmiştir: “Ego kimliği, egonun merkezi psikososyal işlevi kapsamındaki sentezleme gücüdür; kendilik kimliği ise bireyin öz rol imgelerinin entegre edilmesidir. ‘Ben’in kendini zaman içinde sürekli ve özünde değişmez olarak algılamasından bahsederken ego kimliğinden değil, kendilik kimliğinden bahsediyor oluruz.”

Tabii kendilik çoğunlukla bilinç öncesi veya bilinçlidir; ego ise, sentezleme işlevlerini yaparken çoğunlukla bilinçsizdir. Nefes ve dolaşım vücut için ne anlama geliyorsa, egonun sentezleme işlevi de psişe için o anlama gelmektedir.

Devamı için tıklayınız

Kendiliğin Kapasiteleri

Kendiliğin Kapasiteleri

James F. Masterson, M.D.

Kendiliğindenlik – Duygulanım Canlılığı: Duygulanımları canlılık, coşku, kuvvet ve heyecanla içinden gelerek, derinlemesine yaşayabilme kapasitesi.

Kendine Hak Görme: Erken yaşlarda yaşanan yetkinlik deneyimleri, anne babanın ortaya çıkmakta olan kendiliği kabul edip desteklemeleriyle birleşince, kendiliğin hem yetkinleşme ve haz deneyimlerine hem de bu hedeflere ulaşmak için gerekli olan çevresel girdilere hakkı olduğuna dair bir algı oluşur. Tabii bu algı Borderline hastada fena halde eksiktir, Narsisistik hastada ise patolojik şekilde şişirilmiş haldedir.

Kendilik Aktivasyonu, Kendini Ortaya Koyma ve Destekleme: Kişinin kendine özgü ve benzersiz bireysel isteklerini tespit etme ve bu istekleri gerçeklik ortamında ifade etmek için otonom girişimlerde bulunabilme ve kendini ortaya koyabilme, saldırı karşısında bu istekleri destekleme ve savunabilme kapasitesidir.

Kendilik Aktivasyonunu Tanıma ve Öz Saygıyı Muhafaza Etme: Kişinin, kendiliğinin (terimin kapsadığı her iki anlam açısından) duygulanımsal bir durum ve/veya çevresel bir sorun veya etkileşimle pozitif ve uyumlu bir şekilde başa çıktığını görmesi ve kabul etmesi. Bu kapasite, yeterli öz saygının özerk olarak ikmal edilmesinin aracıdır.

Acı Verici Duygulanımların Yatıştırılması: Özerk şekilde acı verici duygulanımları sınırlayacak, asgariye indirecek ve yatıştıracak yollar bulmak.

Kendiliğin Sürekliliği: Etkili bir üst örgütlenmeyle yaşanan bir deneyimde mevcut olan “ben”in zaman içinde sürekliliği olduğu ve bir diğer deneyimdeki “ben”le bağlantılı olduğunu anlamak ve bilmek.

Kendini verme (commitment): Kendiliğin bir hedefe veya bir ilişkiye kararlılıkla bağlı kalma ve engellere rağmen hedefine ulaşmak için azimle çabalama kapasitesi.

Devamı için tıklayınız

Gerçek Kendilik : Klinik Boyut

Gerçek Kendilik : Klinik Boyut

James F. Masterson, M.D.

Kendilik imgesi bireyin belli bir zaman veya belli bir durumda kendisi hakkında sahip olduğu imgedir. Bu imge kişinin vücuduyla ilgili imgesi ve belirli bir anda içinde bulunduğu durumla ilgili zihinsel tasarımından oluşur. Kendilik imgesi bilinçli veya bilinçsiz, gerçekçi veya çarpıtılmış olabilir.

Kendilik imgesinden daha kalıcı bir şema olan kendilik tasarımı, ego tarafından bireyin farklı zamanlarda benimsediği çeşitli gerçekçi ve çarpıtılmış kendilik imgeleri kullanılarak oluşturulur. Kendilik tasarımı kişinin kendisiyle ilgili oluşturduğu bilinçli veya bilinçsiz algıdır; uykuda (pasif) veya aktif olabilir.

Üst kendilik örgütlenmesi öznel bir deneyimin birden fazla kendilik tasarımı ile örgütlenebileceğine işaret eder; belli bir deneyimdeki “ben”, bir başka deneyimdeki “ben”le aynı olmayabilir. Bu terim çeşitli alt kendilik imgeleri ve tasarımlarının örgütlenmesi ve örüntülenmesi için kullanılmaktadır. Bu terim onları birbirine bağlar, aralarında bir süreklilik olmasını sağlar, birlik ve bütünlük hissi verir. Kişilik bozukluklarında patolojik olarak hasara uğramış kapasitelerden biri de budur.

Devamı için tıklayınız

Masterson Yaklaşımı: Kavramların Tanımlanması

Masterson Yaklaşımı: Kavramların Tanımlanması

Elinor Greenberg, Ph. D

Masterson Yaklaşımı gelişimsel, kendilik ve nesne ilişkileri yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır. Gelişimsel terimi bir bireyin kişilik bozukluğu (Kendilik Bozuklukları) yaşamasına neden olan olayları ifade etmektedir. Bu kavramlar, çocuk gelişimi araştırmalarından, özellikle de Margaret Mahler ve Daniel Stern’in çalışmaları ve daha yakın zamanda yapılan ve insan beyninin nöronal düzeyde anne-çocuk ilişkisinden etkilenmek üzere yapılandığını gösteren çalışmalardan faydalanılarak oluşturulmuştur. Özellikle önem taşıyan çalışmalar Allan Schore’un (1994) çocuğun duygulanım düzenlemesinde annenin rolü üzerine yaptığı çalışmalar, Daniel Siegel’in Gelişen Zihin (Siegel, 1999) kitabında anlatılan çalışmaları ve Bowlby’nin (1969, 1988) bağlanma kuramı üzerine çalışmalarıdır.

Kişilik bozukluğunun oluşmasında üç faktör rol oynar: yaradılış, çevre ve kader. Yaradılış (doğa) çocuğun genetik özelliklerini ifade eder. İnsanlar nasıl farklı atletik yeteneklere, farklı zekalara ve dış görünüşlere sahiplerse, aynı şekilde özerk bir kendiliğe sahip olma kapasiteleri de farklıdır. Bazı çocukların hayatta kalmayı başaramadığı ortamlarda bazı çocuklar çok iyi gelişir. Çevre (beslenme) terimi annenin çocuğun bireyleşen kendiliğini tanıma ve ona gerekli duygusal desteği sağlama kapasitesini ifade eder. Bu terim duygulanım düzenlemesi ve çocuğun gelişmekte olan kendiliğine uyum sağlama gibi faktörleri içerir. Üçüncü faktör olan kader annenin mevcudiyetini, çocuğun ayrılma ve bireyleşmesini destekleme kapasitesini veya çocuğun anneden tedarik elde etmesini ve kullanmasını engelleyen hastalık, ölüm, savaş, açlık ve başka acil durumlar gibi ailenin kontrolü dışında olan faktörleri ifade eder.

Devamı için tıklayınız

Bağlanma Teorisi, Nörobiyolojik Beyin Araştırmaları ve Gelişimsel Nesne İlişkileri Kuramının Bütünleştirilmesi

Bağlanma Teorisi, Nörobiyolojik Beyin Araştırmaları ve Gelişimsel Nesne İlişkileri Kuramının Bütünleştirilmesi

James F. MASTERSON Anne R. LIEBERMAN

Kendilik

Bu yaklaşımın anahtar kavramlarından biri olan “Kendilik”in kendi gelişimi, kendi kapasiteleri veya işlevleri ve kendi patolojisi vardır.

“Kendilik” terimi o kadar çok kuramcı tarafından kullanıldı ki bu terimi benim ne şekilde kullandığıma dair bir açıklama yapmak şart oldu. Bu terimi önce klinik açıdan, daha sonra intrapsişik nesne ilişkileri perspektifinden, daha sonra da kapasiteleri ve egoyla ilişkisi açısından açıklayacağım.

Kendiliğin gelişimi bağlanma kuramını, nörobiyolojik beyin araştırmalarını ve nesne ilişkileri kuramını bir araya getirecek şekilde detaylı olarak tanımlanacaktır. Bağlanma kuramı annenin duygulanım düzenleme işlevinin genetik etkilerin ifade edilmesine nasıl aracılık ettiğini ve daha sonra kendiliğin merkezi haline gelecek olan orbital prefrontal korteksteki nöronların gelişimi ve birbirine bağlanması için hayati önem taşıyan çevresel desteği nasıl sağladığını anlatır; kendilik de ileride bireyin duygulanımını ve duygulanım ilişkilerini düzenleyecektir. Bağlanma kuramı ayrıca bu duygulanımsal etkileşimlerin birbirlerine entegre olarak kendiliğin intrapsişik yapısını nasıl oluşturduklarını da açıklar.

Nörobiyolojik beyin araştırmaları kendiliğin altında yatan nöron yapılarını tanımlar. Nesne ilişkileri kuramıysa bağlanma kuramını ve nörobiyolojiyi bütünleştirerek yapıların psikolojik olarak nasıl ifade bulduklarını ve tedavide bunlara ne şekilde yaklaşmak gerektiğini izah eder.

Devamı için tıklayınız

Masterson Yaklaşımının Evrimi

Masterson Yaklaşımının Evrimi

James F. MASTERSON Anne R. LIEBERMAN

Uzun yıllar boyunca yürütülen bilimsel araştırmaların ürünü olan Masterson Yaklaşımı önce kendi klinik çalışmalarım ve araştırmalarım aracılığıyla, daha sonra ise, uzun yıllar süren eğitimleri takiben, New York ve Kaliforniya’daki ortaklarımın çalışmalarıyla ifade buldu. Bu çalışmalar iki yüksek lisans eğitim enstitüsünün açılmasına (New York ve San Francisco) ve ülke çapında bir cemiyetin oluşmasına yol açtı. Masterson Yaklaşımı, kendiliğin büyümesi ve nesne ilişkileri konusunda birleşik bir görüş benimseyerek Gelişimsel Kendilik Bozukluklarının tüm klinik yönlerine benzersiz bir bakış açısı sağlamaktadır.

Masterson Yaklaşımı ergenlerin ve yetişkinlerin sorunlarına klinik çözümler tedarik ederken sürekli olarak gözlemlemek, empati kurmak ve görüşler oluşturmaktan doğdu. Ayrıca nesne ilişkileri ve kendiliğin gelişmesiyle ilgili yeni psikanalitik ve nörobiyo-lojik kuramlar da entegre edildi; bu kuramlar çocukların gözlemlenmesi şeklinde yürütülen araştırmalar yoluyla gerçek çocuk-ebeveyn ilişkisiyle karşılaştırıldı ve test edildi.

Sonuç olarak ortaya çıkan dinamik kuramsal ve klinik psiko-terapötik yaklaşımın benim görüşüme göre iki önemli avantajı vardır: (1) bu yaklaşım gelişimsel kuramı, bağlanma kuramını, nesne ilişkileri kuramını ve nörobiyolojik beyin araştırmalarını kendilik psikolojisiyle bütünleştirmektedir ve (2) kendisine özgü kendini düzeltme araçları vardır. Bu yaklaşım, geçerliliği klinik alanda test edilebilecek klinik hipotezlerin oluşturulmasına imkan vermektedir. Bunun ötesinde klinik uygulayıcıların gözlem ve düşünce alanını genişletmekte ve derinleştirmekte, daha derin klinik çalışmalara girmelerine ve bu karmaşık yeraltı temalarını kendilerine güvenli ve iyimser bir yaklaşımla keşfetmelerine imkan tanımaktadır.

Devamı için tıklayınız

Klinik Durumlarda Örtük ve Açık Olanın İç İçe Girmesi

Klinik Durumlarda Örtük ve Açık Olanın İç İçe Girmesi

Daniel N. STERN

Bir çok psikodinamik ve bilişsel terapi yorumlamayı (değişik şekillerde) ve hayat hikayesini öyküleştirerek anlatımı en gerekli teknikler olarak kullanırlar. Bunu yapmak için örtük olan açık yapılmalı ve bilinçdışı bilince gelmeli. Örtük ve açık olan arasındaki ilişki üzerinde, bilinçdışı ve bilinç arasındaki ilişkiden daha az çalışılmıştır. Bu, problemler ve çok ilginç sorular ortaya çıkarır. Örtük ve açık olan bir çok noktada birbirine karışır. Öykülerde, açık ve örtük arasında iki yönlü trafik vardır. Örtük alandaki imgeler, hisler ve sezgiler konuşan kişi tarafından sözel açık alan haline getirilmelidir. Ve tersine kelimeler dinleyici tarafından imgeler, hisler ve sezgiler haline getirilmelidir. Ayrıca örtük olanın (öznelerarası alan) açık materyalin ortaya çıkmasına izin vermek için “doğru” içeriği oluşturma rolü vardır. Ayrıca anlatım ve dinleme kendi başlarına davranarak örtük ve açık unsurları birleştirirler.

Burada şimdi anları nereye uyar? Görüngüsel bakış açısından, ayrıca bir yorumlama veya öykü anlatanda ve dinleyende şu anlar yaratır. Yani hala aynı öznel süreçteki birimlerle çalışıyoruz.

Devamı için tıklayınız

Birlikte İlerleme Süreci

Birlikte İlerleme Süreci

Daniel N. STERN

Birlikte ilerleme, Boston CPSG’nin, terapi seansını ileriye götüren, en azından zamanda ileriye götüren günlük diyaloglar için kullandığı bir terimdir. Terapist ve danışanın birlikte yaptıklarıdır. Birlikte ilerlemeyi bu kadar özel kılan, diyalogda baktığımız ölçektir. Birimlerin birkaç saniyelik sürelerden oluştuğu mikro analitik objektiften görülen terapötik süreçtir. Daha öncede görmüş olduğumuz gibi, kişiler arasındaki yaşam doğrudan, göreli olarak küçük ölçeklerde yaşanır. Bu küçük ölçekler bir cümle, bir duraklama, bir yüz ifadesi, bir el hareketi, bir duygu ve bir düşünceyi içerir. Şüphesiz bunlar kapsayıcı birimler içine toplanmış ve beraber sıralanmış olabilirler. Bu küçük ölçekleri yerel seviye olarak adlandıracağız. Şu anlar burada meydana gelir[1] (Boston CPSG, Rapor No. 3, 2003; Boston CPSG, Rapor No. 4, baskıda; Stern ve ark., 1998; Tronick, Bruschweiler-Stern, Harrison, 1998).

Bir terapi seansının bütünü, terapi bittiği zaman gözden geçirildiğinde, terapinin yörüngesini yeniden yapılandırmak, ana temalarını görmek ve o seansın bütün terapi süreci içinde aldığı yeri tahmin etmek daha kolaydır. Ancak, seans hala oluşurken, içindeyken izlenirse o seansın gidişatı ve gittiği yol net, daha az yalın ve daha az yönlendirici görünür. Birlikte ilerleme, sıklıkla yönlendirmek için desteklediğinizde keşfedilen hedefler seçme ve sıklıkla hangi yoldan gidileceğini aramak ve bulmakla, yolu kaybetmenin ve tekrar bulmanın (veya yeni bir tane bulmanın), sıklıkla yavaş yavaş, genel hatlarıyla yönlendirilen sürecini yakalar. Yerel seviyede sürecin ortaya çıkışıyla ilgili görüştür.

Yerel seviyede terapinin içindeki süreçle ilgili perspektif, bu yaklaşıma dair benzersiz olan şeydir. (Labov ve Fanshel’in (1977) çalışmaları bu yönü işaret eden öncü bir çalışmadır.)

Bir kaç soruyla yerel seviyedeki birlikte ilerlemeyi keşfedeceğim: Bunu oluşturan öğeler nelerdir? Birlikte ilerlemeyi ileriye götüren ve akışını düzenleyen itki nedir? Birlikte ilerleme sürecinin doğası nedir? Ve birlikte ilerleme nereye taşınır?

Devamı için tıklayınız

Şu An ve Psikoterapi

Şu An ve Psikoterapi

Daniel N. STERN

Ben, yeni ve genel olarak farklı bir yöntem veya psikoterapötik teorinin gözden geçirilmesini teklif etmiyorum. Aksine, psikoterapiye farklı şekilde, şu anın büyüteci aracılığıyla ve görüngüsel bir yaklaşımdan bakmamızı öneriyorum. Bu değiştirilmiş bakış, anı anına yaptıklarımızı ve çalışmalarımızla ilgili düşündüklerimizi değiştirmeye yöneltecektir. Hangi değişimlerin önemli ve kalıcı olacağı henüz belli değildir. Klinik olarak bu materyal hakkındaki bazı sonuçları belirtmek için ve şu anın doğası ve onun sıralanmış durumda olan örtük bilme, öznelerarasılık ve bilinçlilikle ilişkisi kısaca gözden geçirilmelidir.

Sunulmuş olan daha geniş kapsamlı fikirlerden biri, şu anlar dediğimiz öznel bir şimdiyi meşgul eden anlardan oluşan mikro seviyedeki yakın insani ilişkiler ve psikoterapi  görüşümüzdür. Bu birimlerle ilgili yeni olan tek şey, onları araştırmamızın ilk çıkış noktası olarak ele almamızdır. Görüngüsel zeminde, onları klinik bir anlamı olan psikolojik deneyimlerin en küçük yığını olarak ve psikoterapötik süreci değerlendirmek için en temel birim olarak dikkate alırız. Şu an, türetilen bütün soyutlamalar metapsikoloji, genellemeler, betimlemeler, yorumlamalar ve sözlü ifadeler  olduğundan yaşanan bir materyal gibi görülür. Birisi şunu sorabilirdi: “ O zaman neden öznel şimdiden oluşan bir birim bizim psikolojimizde merkezi bir rol oynamaz?” İşte bu tam olarak benim başarmaya çalıştığım şeydir.

Genel olarak şu an, mikro-süreç birimi olarak ve öznel olarak ihmal edilmiştir. James, Fraisse, Koffka, William Stern, Merleau-Ponty, Varela ve diğerlerinin daha önce bahsedilen çalışmalarına rağmen, bu konu akademik psikolojinin ana ilgi alanına girememiştir. Klinik olmayan psikoloji kendini nesnel bir bilim olarak tanımlamıştır ve çok yakın bir zamana kadar, öznel ve görüngüsel olandan uzak durmuştur. Bu göreceli ihmalin tarihsel nedenleri vardır. Şimdiye kadar öznel deneyimi nesnelleştirme girişimleri sınırlı bir başarı elde etmiştir. Psikolojinin içebakışcı okulu, yirminci yüzyılın başlarında verdikleri sözleri yerine getirememişlerdir. Bu içebakışın farkına varılması, en iyi ihtimalle nesnelliğin kaçınılmaz sonu olarak görünen yakın geçmişi anısama oldu. Ayrıca, deneyimin görüngüsel yönleri tekrarlama önemli sorunlar doğurduğunda tek olguluk çalışmalarla sınırlandırılmıştır.

Devamı için tıklayınız