Terapötik İşbirliğinin İnşası (Karşı aktarım:Aşırı yönergesizlik)
Not: Aşağıdaki metin J. F. Masterson’ın Karşıaktarım Kitabından Tercüme edilmiştir.
Tercüme:Psikoterapi Enstitüsü Çalışanları
Giriş
Miss B annesiyle birlikta yaşayan 22 yaşında bekar bir kadın. İlk terapiye başlaması 18 ay önce önceki terapisti ile olmuş, anksiyete, depresyon, anneesinin onu durağanlaştırma çatışmasından şikayetçiydi. İlk terapisti tecrübeli değildi ve hastayı paralize eden oldukça pasif bir yöntemle yaklaşmıştı. 18 ay borunca haftada bir devam etmesine rağmen,  belirsiz entelektüel içgörüleri dışında sadece bir miktar değişme oldu. Cesaretini kaybetti ve hayal kırıklığı yaşadı, sonunda tedaviyi durdurdu ve analisti hastanın psikoterapiye son derece direnç gösterdiğini rapor etti.  Bayan B depresyonun devam etmesi nedeniyle tekrar psikoterapiye döndü.

Terapist B tecrübeli bir erkek psikoterapist, yüksek lisansını bir analitik enstitüde bitirdi.  Enstitüye verdiği raporda enstitde öğretilenlere göre bu borderline hastanın terapistle uyum sağlayabileceğini hissetmesi ve onu duyduğu ve hastanın duygularının anlaşıldığını hissedebilmesi için terapistin de bir parçası olduğu bir etkinlikle bağ kurulması gerekmektedir. Enstititü bunun hasatanın ‘ bir ilişki kurmasının’ mümkün olmadığında gerekli olabileceğini öğretti ve terapisti ilginç ve yaratıcı olarak değerlendirdi.

Bu açıdan, terapist B yüzleşmelerin sert cezalandırıcı olması üzerine eğilerek; Dr. Masterson ile bir çok önceki seminerleri sayesinde bu uygulama üzerinden ciddi görüşmeler yapmakla meşgul oldu.  Her ikisi de bu uyuşmazlıklarını klinik testlere taşımaya kara verdiler. Terapist B bu geliştirilebilir yöntemin nasıl kullanılacağını öğrenmek ve kendi şüphelerini bertaraf etmek için Bayan B’yi psikoterapiye aldı. Bir sonraki ünitelerde bu iki bakış açısının uyuşmazlıklarını ve terapötikl süreçler içerisinde nasıl çözdüklerini ortaya koyacaktır.  Tekrar, hasta-terapist-supervizör etkileşimi, karşı aktarımın ve özsunum transferinin akışı, gel-gitlerinin dramatik bir resmini çizmektedir.

İlk değerlendirme

Terapist B: Ben aslında bu hastanın tedavisini ilk başlayan terapisti supervize ederdim. O hastayı 18 ay haftada iki kez gördü; sonra klinikten ayrıldı ve hasta ona özel para ödeyerek onunla devam etti. Hasta ödemeden dolayı ona kızgındı ve onu görmeyi bırakarak tekrar hastaneye başvurdu. Ben onu değerlendirmek için gördüm, bu vakayı kendim almak gibi bir niyetim yoktu fakat fikrimi değiştirdim. Çünkü sunacak olduğum ve nispeten yeni bir vaka istedim.

Ona beni görmekten ne beklediğini sordum; çünkü daha önceki terapisti ile görüşmeleri sırasında önemli mesajlar için seanslarını iki kez bölmüş olduğumdan dolayı bana karşı negatif duyguları olduğunu biliyordum. Onun terapisti bana bazı negatif hisleri olduğunu söyledi.  Terapistine karşı olan negatif duygularının benim üzerime yer değiştirmiş olması mümkündü.  Bana dedi ki ‘ Sizi gördüm ve sizden gerçekten hoşlandım. Beni çağırdığınızda benim terapistim olacağınız için gerçekten mutlu oldum ve sabırsızlıkla bekledim.’

Bu hisler ilk terapistine olan negatif hisleriyle oldukça umutsuz bir çelişki içerisindeydi. Terapisti oldukça klasik bir analitik duruş sunmayı denemişti. Hastanın tanımladığı ve benim supervizyonda toparladığım yöntemde terapist boş bir  sahne gibi olacaktı.  Çalışmak için çok zor bir kadın olduğunu hissetmişti.

22 yaşında zayıf ve çekiciydi. Problemini aktarmaya depresiv hissetmesi, tüm gün evde oturması ve durağan olması ile başladı. İlk seansta çok gergin olduğunu itiraf etti. Bu ilk seansta eğer başka bir terapist isterse veya terapiye gelmekten vazgeçerse ne olacağını sordu. Annesiyle olan ilişkisinin fırtınalı olduğunu söyledi. Babasıyla olan ilişkisi hakkında  yedi yıl önceki terapisini ödedği dışında çok fazla bir şey söylemedi. Fakat bu noktada açık olmayan bir sebepten ödemeyi durdurdu

Dr: M: Kendisi neden tedavide ?

Terapist B: Çünkü çok depresif. 13 yaşında ailesi boşandığından beri depresif.

Dr. M: 13 yaşında boşanmaya odaklı depresyon. Bu seni aniden ayrılma ilgili düşünmeye yönlendirmedi mi? Bunun yeterli olduğunu söylemiyorum fakat bununla ilgili düşünmelisin.

Terapist B: Sanırım, eğer kısa bir süre için olsaydı belki  bunu temel depresyon reaksiyonu terimiyle düşünebilirdik.

Dr. M: ve burada 13 yaş büyüme çabalarıyla bir bağlantı var ve kayılarıyla birleşmiş.

Beraber ilerliyorlar: Ayrılma – bireyleşme depresyona öncülük ediyor.

Terapist B: Annesiyle ve annesinin erkek arkadaşıyla yaşıyor. Bayan B ile bir süreliğine birlikte yaşamış olan ve şu anda olmayan erkek arkadaşı, buna rağmen hala onu görmeye devam ediyor ve sanırım bir ya da daha fazla bir süredir onu görmeye devam ediyor. Erkek arkadaşıyla olan ilişkisinin doğası hakkında daha fazla bilgi almam gerekiyor. Annesi destekleyici değil, eleştirel biri olarak tanımlandı.

Drama, sanat ve müzikte entelektüel bir yeteneği olduğu kartlarda not edilmişti. Bir keresinde sekreter olarak iki hafta sürmüş olan bir  işe girdi. İkinci işinden iki ay sonunda ayrıldı. Fakülteye bir bir buçuk yıl sonra terk etti. Annesine kızgınlık duygularını seyrek de olsa ifade ettiği rapor edildi fakat bu daha önce hiç yapamadığı bir şeydi. Çok iğneleyici ve terapistinin kurallar çerçevesinde onun hakkında sorduğu iradi sorulara karşı son derece savunmacı olduğu, terapistin, onu nasıl algıladığı ve nasıl yargıladığı reaksiyonlarına kızgınlığı bir yıl önce rapor edilmişti.  Yorumları düşünülmeden çıkan kendi klişeleriydi.

Tedavi süresince sahip olduğu yaz işinde çok rahattı. Değişimle ve yeni durumlarla ilgili çok büyük zorluk çekiyordu fakat sıkıntısını kelimelere dökmek için çok zor bir düzen buldu. Mesela, Eğer ofiste bir değişiklik varsa, bu onu şaşkınlıkla kapatıyordu.  Hemen alt üst oluyordu ve içe dönüyordu, inanıyorum ki bir çeşit ‘oturma eylemi’

Dr. M: Klasik borderline semptomlarla değişen anksiyete – dışşal bir sistemi kullanarak kilitlenmiş olan içsel sistemin yerine geçiyor. Dışsal sistemin devamlılığı kilitlenmiş içsel süreçlerin devamlılığının yerine geçiyor.

Terpist B: Daha önceki terapisti ile olan seansları ayakkabılarını çıkararak divanın üzerine oturmasıyla başlardı ve başlaması için gerçekten bir süre beklemek gerekiyordu. En azından birkaç dakika süren ‘hazır’ olma işlemi tamamlanmadıkça gerçekten başlayamazdı. Bir seansta seans süresince pek konuşmadığı rapor edildi. Oysa, ofiste ne olduğunu anlatmak istemediği bir sorun yaşadığını belirtmişti.

Ofiste bir problemi olduğunda ve başında bir uyuşma olduğundave konuşmadığını sorduğunda…

Bu noktada ilaç alınmasıyla ilgili konuştuk ancak ilaçlara neden bu denli karşı olduğundan emin değildim.

Dr.M: Belki tedavisinin hiçbir yere gitmemesinden iğreniyordu.

Terapist B:
Özeti toparlarsak, herhangi bir terapistle devam etmek istemediğini bildirdi ve dedi ki; ‘ Durum nedir?  Hiçbir yere gitmeyeceğim.’ Evet geri gelmeye devam edecekti. Terpistinin ona göğüs gerdiği birkaç eksik seans vardı fakat hernasılsa o yine aynı şeyi yapmaya devam ediyordu.  Ana temada ısrar ediliyordu; annesiyle olan ilişkisi hakkıondaki şikayetleri ve babasına ya da annesine karşı olan kızgınlık duygularına ifade etmekteki yetersizliği.  Terapisti bir takım entelektüel içgörü rapor etmişti ancak herhangi bir aksiyon ya da değişme yoktu. Benile olan ilk görüşmesinde, bana önceki tedavisine göre bir şey kazandığınıhissettiğini bunun da onun ailesiyle olan ilişkilerinin doğasının daha iyi anlaşılabildiği olduğunu belirtti. ‘ Ailemi şu anda daha çok diğer insanlar gibi görüyorum, bunu söylemek beni öldürüyor, onlara olan bağımlılığımın farkındayım ve bundan nefret ediyorum.

There are no comments yet.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked (*).

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>