Karşı aktarım: Aşırı Yönergesizlik
Not: Aşağıdaki metin J. F. Masterson’ın Karşıaktarım Kitabından Tercüme edilmiştir.
Tercüme:Psikoterapi Enstitüsü Çalışanları

KLİNİK ÇALIŞMA
34) Aşırı yönergesiz karşı aktarımın yönetilmesi (s.66);
35) Anksiyeteyle bağlantı kurmak için hareketsizliğin kullanuılması (s. 67) ;
36) Kaçınmayla karşı karşıya gelme (s.66)

Dr. M ( Terapistin ilk görüşmesini değerlendiriyor) Oldukça fazla aktif ve yönlendirici görünüyorsun. Bunu değiştirdiğinde ne olacak?

Terapist B: Bunu nasıl yapabileceğimle ilgili bir öneriniz var mı?

Dr. M: Senin aklına gelen nedir?

Terapist B: Sanırım, ona dürüstçe fazla aktif olduğumu söylerim ve bunu öne çıkarırım.

Dr. M: Doğru, bu uygun – bunun ok yardımcı olacağını sanmadığını ona söyleyebilirdin. Sonrasında o seni buraya sokmak için zorlayacak ve test edecektir. Ve eğer sen buna cevap veremezsen sana saldıracaktır- bu ne olacağı noktasıdır- ve ne söyleyeceğin ‘ Masterson yanılıyor. Bu kıza bir bak! Kız benim buna uyum sağlamış olarak görmüyor’. Onun yapöadığı, bu onun problemi senin değil. Onu idare etmeyi bıraktığında sana çok kızgın oluyorsa ona de ki; ‘ Ben buradayım, burada oturarak seni dinliyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve bu seni çılgına çeviriyor. Neden? Görebiliyor musun? Sanırım senin görüşmeinin yönetimini eline alman hem kişisel ve teorik çıkarımların her ikisi tarafından da motive ediliyor. Her bir devindiricin yüzdesini bilmesem de sanıyorum, bu davranış sana kişisel olarak iyi geliyor. Eğer bunu yapmazsan geriliminin artabileceğini hissedebilirdin ve sanırım o zaman kendi gerilimini haklı çıkarma düşüncesi içerisinde olacaktın. Fakat, bu hastaya kendisinin ne yapabileceğini göreceği bir fırsat ver.

Terapist B: Bunu bu şeklide yapmaya hazırım. Bir olay var, ne zaman onu onun ataç biriktirmesiyle yüzleştirsem bir süre sessizlik oluyor ve etrafa bakıyor, bu bakış bir ataç bulmak için değil herhangi bir şeyi kapmak için.

Her neyse, o bu ataşı aldı ve ben bunu yapmaya neden ihtiyaç duyduğunu merak ediyorum.

En son görüşmemizi kaçırdığı fakat kaçırdığı oturumu biliyordu. Daha önceki terapistinde her bir hafta bir görüşmeyi kaçırdı. Bu benimleyken katılmadığı ilk seanstı.

Dr. M: Hiçbir ilerleme olmadığı için görüşmeleri kaçıracağını söyleyecektim.

Terapist B: Bilmiyorum. Benimle diğerlerinden çok daha fazla ilerlediğini hissediyor.

Dr. M: Sanırım oradadır ama bu çok fazla dile getirdiği bir şey değil. Tabi ki o ayrıca seansları kaçırabilirdi çünkü bir şeyler ilerliyor. O bir seansı kaçırdıktan sonra bir sonraki seansta geldiğinde bununla ilgili ne yapıyorsun.

Terapist B: Onu bununla yüzleştireceğim.

Dr. M: Doğru. Senin kalacağın nokta; ya görüşmeye gelecek ya da tedaviden yoksun kalacak. Bir hafta gelip sonrası olmayan bir iş yoktur.

Terapist B: evet. Geçmişte hep tekrarlandığından bu sorunu önceden tahmin etmiştim. Bir süreliğine sigorta şirketi ona haftada iki görüşme ücreti ödediğinden o ikinci görüşmeyi ödemek zorunda değil ve bu nedenle bunu oldukça kötüye kullanıyor. Şimdi onu haftada bir görüyorum ve daha iyi bir yöntem olarak her görüşme sonrasında ödemeyi kendisi yapıyor.

Ataçlara geri dönersek; bilinçli bir şekilde masanın üzerinden alıp kurcalayacağı bir şey aradı ve sonunda ataçı aldı. Bunu not ettim ve gergin ve huzırsuz hissettiği için bunu yapıyor olduğunu söyledi.

Dr. M: Tam oradasın. Teşhis budur. Terapi sırasında kendi hilelerini terk ettiğinde kendini son derece huzursuz ve tedirgin hissediyor. Ayrılık anksiyetesi yaşıyor, ataçla oynayıp kendi dikkatini dağıtmak bunun üstesinden gelme yöntemi. Tabi ki bu tedavi yoluyla engelleniyor.

Terapist B: Onun bu çekingenliğini tetikleyen başka bir şey olup olmadığını sordum. Hayır dedi; çoğu zaman bu yola yöneldiğini söyledi. Etrafta dlanıp bir şeyler seçip alarak bunu yatıştırabildiğini söyledi.

Dr. M: Şimdi kendi teşhisini kendisi doğruladı. Ve şimdi ona diyorsun ki….

Terapist B: Dedim ki ‘ bu senin çekingenliğinle bağ kurmana yardımcı oluyor’ Benimle aynı fikirdeydi. Ona başka bir eğer başka bir seçeneği olduğunu düşünebilseydi, diye sordum. Güldü ve iğneleyici bir şekilde bunu almaz zorunda olmadığını söyledi. Ve isterse ellerinin üstüne oturabileceğini ya da saçlarıyşa oynayabileceğini ilave etti. Ona başka bir seçeneği olduğunu söyledim. Bu seçenek; burada terapi sırasında anlamaya çalışarak anksiyetesiyle bağ kurabileceğini ve fiziksel anlamları aracılığıyla değil de sözlü olarak dışarıya çıkarabilecek olmandır.

Dr. M: bunlar pek kötü görünmüyor fakat tam olarak da hepsi iyi değil.
ÖZET

Terapistin aşırı yönergesizliği ile karşı karşıya gelindi ve yüzleştirmenin işlevi hastaların savunmalarını önlemeyle nasıl karşı karşı karşıya gelineceğinin tanımlandığı örneklerle açıklandı.

There are no comments yet.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked (*).

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>